Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Göcek Seferi ( Bu sefer acemi kaptanın değil )

Resim
Daha önceki seyir yazılarımın başlıklarını 'Acemi Kaptanın...' diye başlatırdım. Sanırım artık kendime acemi kaptan demesem de olur. Bu seyirde iki tane miçom olunca, onlara ne çok şey öğretebildiğimi, hatta son günlerde tekneyi tümden onlara emanet edebildiğimi de görünce acemi lakabımı kaldırmayı hak ettim diye düşünüyorum. 17 Temmuz Cumartesi öğleden sonra miçolarım Mehmet ve Özgür'le tekneyi aldık. Miçolarım derken, iş yerinden arkadaşlarım, okumuş etmiş, mühendis çıkmış adamlar. Denize özendiler ve ilk kez bir tekne tatiline geldiler ve ne mutlu bana ki, çok da mutlu döndüler. Bu arada hemen reklam yapayım, tekneyi kiraladığımız firma budgetsailing.com, Göcek'te. Biz Hasan ve Aziz Kaptan'dan çok dostane bir güleryüz gördük. Tavsiye ediyoruz. Teknemiz Karia 11, Comet 1050 model bir italyan tasarımı idi. 13-15 knot civarında bir rüzgarda 7.9 knot civarında bir hıza ulaştı ki bence çok iyi bir rakam. Sade bir tekneydi Karia 11, herşey manuel. Irgat yok, hidrof

Acemi Kaptanın İkinci Göcek Seferi

Resim
Sevgili blog, Aramızda kalsın, işyerinden iki arkadaşıma hafiften kelek yapıp, benimle tekneye gelmeye ikna ettim :) Belli ki önceki yazılarımı okumamışlar, başlarına gelecekten habersiz 17 Temmuz'u bekliyorlar. Yalnız kendime çok da haksızlık etmeyeyim, etrafta dişi martıdan başka birşey olmayacağını onlara peşinen söyledim. Öyle bir de terör estirdim ki, 'kaptanın denize atma yetkisi var haa!' dedim, gözlerini korkuttum :). Böyle saçmalıklar 'Aşk Gemisi' dizisinden mi kalma nedir, bir an inandılar valla. Arada şöyle sorular alıyorum insanlardan: 'şimdi sen kaptansın ya, evlendirme yetkin oluyor mu?' :) Tabii diyorum, evlendirme, boşama.. Yani uğraşmayın mahkeme şu bu, boşanacaksanız gelin bir haftalığına benim tekneye, ben sizi boşayıvereyim :). Yani şaka bir yana sevgili blog, 17 Temmuz'da öğleden sonra 3 -4 sularında, Göcek belediye marina'dan 10 buçuk metre uzunluğunda bir tekne yola çıkacak. Bu adam yine alıp yüreğini koylara gidecek. Sa

Üçüncü Kez Akbük

Resim
Liseden sınıf arkadaşlarımla hala görüşürüz. Öyle seyrek de değil, İstanbul ekibi olarak ayda bir, Türkiye geneli dersek yılda bir gibi buluşmalarımız olur. Bu yılki bahar buluşmasını Bodrum'da yapalım dedik. Fakat nasıl edelim, kim organize eder şu bu derken, kendimi organizatör konumunda bulunca, son iki yıldır gittiğim Akbük'te bir buluşma organize etmeye karar verdim. İki yıl önce iskelesine yanaştığımız ve yemeklerini beğendiğimiz Altaş Restoran'ın pansiyonu da olduğunu görünce tamamdır deyip pansiyon sahibi Öner bey'i aradım uzun haftasonu konaklamamızı ayarladım. Cumartesi sabah Bodrum havaalanından kiralık minibüsümüze atlayıp, Akbük'e doğru yola çıktık. Bu arada sevgili Bodrum sakini arkadaşım Pelin'in tahmin ettiği üzere Didim Akbük değil, Gökova Akbük burası. Gökova körfezinin kuzey kıyılarında, Akyaka'nın biraz batısında cennet parçası bir koy. Akbük'e gitmek için önce Milas'tan Ören'e gitmek gerekiyor. Ören Akbük arası biraz yorucu d

Ingiltere

Resim
Ablam senelerdir çağırır durur, İngiltere'ye bir türlü iş harici gidememiştim. Bu yılbaşında gitmemek için bahane bulamayınca, geçen yıl aldığım 5 yıllık vize de taciz edince, 24 Aralık - 3 Ocak arasında atladım gittim. 10 gün boyunca şunların unuttum: - 0.50 promil alkolü geçmemeli, bakarsın polis molis olur :) - Akşama ne yesem? - Yarın hava karlı mı acaba? Arabayla çıkmamalı mı? - Internet bankacılık parolam - Ergenekon, açılım, dolar. - Bugün naapsam? - Saat kaç? Bugün günlerden ne? Tam bir teslimiyet içersinde 10 gün geçirdim diyeyim anlayın. Hiçbir eylemimi planlamadım, başıma ne geldiyse :) süpriz oldu. Başıma birşey gelmediği zamanlarda evde kitap okudum, biraz Andy'nin piyanosuyla oynadım, bir iki film seyrettik. Andy Cristmas tatilinde aralarda çalışılması gereken 1,5 günü de izin almış sağolsun. Arada da "hadi şuraya gidiyoruz" deyip deyip beni bir yerlere götürdüler. Yukardaki kuğular Thames nehri kıyısında atılan yemleri kapışan kuğu ve mar